Temel analiz, bir hisse senedinin gerçek değerini bulma yöntemidir. Şirketin mali durumu, sektördeki konumu, gelecekteki büyüme potansiyeli ve genel ekonomik koşullar gibi faktörleri analiz ederek yapılır. Mali tabloları, dış etkileri, olayları ve sektör trendlerini birlikte ele alır. Makro ve mikro ekonomik faktörleri dikkate alarak, şirketin temel özelliklerini ortaya çıkarmamıza ve gerçek değerini tespit etmenize yardımcı olur.
Temel analiz özellikle uzun vadeli yatırımcılar tarafından kullanılan bir analiz biçimidir. Şirket ve şirketin bulunduğu sektörle ilgili haberler, şirketin mali yapısı, bilançosu, gelir tablosu, nakit akış tablosu, yönetim yapısı gibi konular temel analizin ana unsurlarıdır.
Temel analiz, sahip olduğu güçlü büyüme potansiyeli yüksek bir fiyat seviyesine ulaşabilecek hisse senetlerini belirlemeye çalışır. Bu değerlendirmeyi yaparken, şirketin yanı sıra şirketin faaliyet gösterdiği sektördeki ve global ekonomideki koşulları inceler.
Temel analiz ile ilgili prensipler aşağıdadır:
Temel analiz aşağıda gösterilen esaslar çerçevesinde gerçekleştirilir:
1. Şirketin mali yapısını incelenir.
2. Sektör trendleri ve rekabet durumunu değerlendirme
3. Yönetim ekibini değerlendirme
4. Makroekonomik koşulları değerlendirme
5. Gerçek değer tahmini yapma
Temel analiz uygulamasında aşağıdaki safhalar sırasıyla uygulanır:
Temel analiz, yukarıda belirtilen konular doğrultusunda 3 ana başlıkta incelenebilir:
Temel analizi doğru bir yöntemle yapmak için, önce dünya ve ülkedeki siyasi ve ekonomik gelişmeler daha sonra hisse senedi alınacak şirketin mali yapısı bilanço verilerine incelenmelidir. Elde edilen tüm verilerden yola çıkarak izlenecek tutum belirlenmelidir.
Temel analiz için haber takibi yapmak çok önemlidir. Dünya ve ülkede meydana gelen siyasi ve ekonomik ve siyasi gelişmeler borsadaki fiyatları doğrudan etkilediğinden, habere en kısa sürede erişim için düzenli bir sistem oluşturmak, elde edilen kâr/zarar miktarını olumlu yönde değiştirecektir.
Temel analizde kullanılacak olan haberler önem derecesine göre değerlendirilir.
Siyasi haberler, ülkeler arasında yaşanan yerel, bölgesel veya küresel bir gerginliği içeriyorsa, gerginliğin süresine, etkilediği ülke sayısına ve oluşturduğu küresel risk durumuna göre önem kazanır. Gerginlik derecesine bağlı olarak ülke piyasalarını olumsuz yönde etkiler. Gerginlik yerel veya bölgesel çatışmalara dönüştüğünde, ülke sayısı ve oluşan ülke bloklarının müdahale şekli ve çatışmanın süresi piyasalara olan etkinin derecesini etkiler.
Ekonomik açıdan, ABD'nin FED kararları, faiz arttırımı, işsizlik oranları gibi ekonomik açıklamaları takip edilmelidir. ABD her cuma günü tarım dışı istihdam ve işsizlik verilerini açıklar. Bu açıklamalar, dünyadaki hisse, altın ve petrol piyasalarını doğrudan etkiler.
ABD tarafından açıklanan ve yatırımcılar tarafından takip edilmesi gereken önemli veriler aşağıdadır:
ABD ekonomik verileri
1. Tarım dışı istihdam değişimi
Tarım dışı istihdam verisi, her ayın ilk Cuma günü açıklanır. Bu veri, ABD'deki tarım sektörü dışındaki istihdam değişikliklerini gösterir ve genellikle ekonomik büyüme ve iş piyasasının sağlığı hakkında önemli bir gösterge olarak kabul edilir. Tarım dışı istihdam artışı genel işsizlik oranının düştüğünü, tam tersi de işsizlik oranın arttığını gösterir. Tarım dışı istihdam artışı ekonomi açısından olumlu bir gidişin göstergesidir. Tarım dışı istihdam verisi, finansal piyasalar ve ekonomi analistleri tarafından yakından takip edilir.
ABD'de açıklanan Tarım dışı istihdam değişimi, piyasaları en çok etkileyen verilerden biridir. Aylık olarak ABD'deki ücretli çalışan sayısındaki (devlet memurları ve tarım işçileri hariç) değişimi gösterir. Tarım Dışı İstihdam verisindeki artış ve azalmalar ABD ekonomisinin durumu hakkında fikir verebilecek önemli göstergelerdir. Eğer veri beklenenden daha yüksek gelirse, çalışan insan sayısının arttığını ve ekonominin canlandığını göstereceğinden ABD dolarının değer kazanmasını sağlayacaktır. Verinin düşük gelmesi halinde tersini düşünerek doların güç kaybedeceğini söyleyebiliriz.
Tarım dışı istihdam verisi artar ve dolar değer kaybederse, borsa, tahvil ve emtia değerleri yükselir. Tarım dışı istihdam verisi düşer ve dolar değer kazanırsa, borsa, tahvil ve emtia değerleri düşer.
2. Enflasyon verileri
Enflasyon verileri, ÜFE (Üretici Fiyat Endeksi) ve TÜFE (Tüketici Fiyat Endeksi)'dir. TÜFE her ayın ilk Salı günü TSİ 15:30'da ve ÜFE her ayın ortasında TSİ 15:30'da açıklanır. TÜFE, tüketicilerin ödediği fiyatları ölçerken, ÜFE üreticilerin aldığı fiyatları ölçer. Her iki endeks de ABD ekonomisinde enflasyonun ölçülmesinde önemli bir gösterge olarak kabul edilir. TÜFE ve ÜFE verileri, finansal piyasalar ve ekonomi analistleri tarafından yakından takip edilir.
ABD'de enflasyonun artması çeşitli etkilere sahip olabilir ve ekonomik koşulları etkileyebilir. Enflasyon genel olarak fiyat düzeyinde sürekli bir artışı ifade eder ve tüketici satın alma gücünü azaltabilir. ABD'de enflasyon oranlarının açıklanma zamanı ve yöntemi de önemli bir ekonomik veridir. ABD'deki enflasyonun artması, dünya ekonomisini geniş bir perspektiften etkileyebilir. Ancak etkiler diğer ülkelerin ekonomik durumlarına ticaret ilişkilerine ve politikalara bağlı olarak farklılık gösterir.
Enflasyonun artmasıyla birlikte bazı olumsuz etkiler ortaya çıkabilir. Tüketici fiyatlarının artması, tüketicilerin satın alma gücünü azaltabilir ve maliyetleri yükseltebilir. Bu durumda, tüketici harcamaları düşebilir, işletmelerin karlılığı etkilenebilir ve ekonomik büyüme yavaşlayabilir. Ayrıca, enflasyon beklentilerinin artması, faiz oranlarının yükselmesine, borçlanma maliyetlerinin artmasına ve yatırımcıların risk algısının değişmesine yol açabilir.
Enflasyon verileri aylık olarak paylaşılır ve genellikle her ayın sonunda, önceki ayın verileri açıklanır. Bu veriler, Tüketici Fiyat Endeksi (Consumer Price Index) ve Üretici Fiyat Endeksi (Producer Price Index) gibi farklı endeksler kullanılarak hesaplanır. Bu veriler, para politikası kararları, faiz oranlarının belirlenmesi ve ekonomik öngörülerin oluşturulması gibi konularda rehberlik sağlar. ABD, dünyanın en büyük ekonomilerinden biridir ve tüketici harcamaları, ithalat ve ihracat hacmiyle küresel ticarette önemli bir rol oynamaktadır. ABD'deki enflasyonun artması, ithalat fiyatlarını yükseltebilir ve bu da diğer ülkelerdeki tüketici fiyatlarını ve enflasyonu etkileyebilir. Ayrıca, ABD'nin talebindeki değişiklikler, diğer ülkelerin ihracat taleplerini ve fiyatlarını etkileyebilir. ABD ekonomisindeki enflasyon artışı, küresel finansal piyasaları etkileyebilir. ABD Merkez Bankası (Fed), enflasyonu kontrol etmek amacıyla para politikasını ayarlayabilir ve faiz oranlarını artırabilir. Bu, küresel finansal piyasalarda dalgalanmalara ve varlık fiyatlarındaki değişikliklere neden olabilir. Yatırımcılar, faiz oranlarındaki değişimlere ve enflasyon beklentilerine göre yatırım stratejilerini yeniden değerlendirebilir.
ABD'deki enflasyon artışı, diğer ülkelerin para politikalarını etkileyebilir. Merkez bankaları, ABD'deki faiz oranlarındaki değişikliklere ve enflasyon beklentilerine göre kendi politikalarını belirler. Ayrıca, ABD dolarının değeri ve döviz kurları da etkilenebilir. Yüksek enflasyon beklentileri, ABD dolarının değer kaybetmesine ve diğer para birimlerine karşı zayıflamasına yol açabilir. ABD'deki enflasyon artışı, küresel ekonomik büyümeyi etkileyebilir. Yüksek enflasyon, tüketici harcamalarını ve işletme yatırımlarını sınırlayabilir, ekonomik aktiviteyi baskılayabilir ve istihdamı etkileyebilir. Bu da küresel talebi ve büyümeyi olumsuz etkileyebilir.
ABD enflasyon verisi, borsalarda genellikle önemli bir etkiye sahiptir. Yüksek enflasyon beklentileri veya açıklanan yüksek enflasyon oranları, piyasalarda belirsizlik yaratabilir ve yatırımcıların risk algısını değiştirebilir. Bu durumda, borsalarda volatilite artabilir ve hisse senedi fiyatları düşebilir. Öte yandan, düşük enflasyon veya enflasyon beklentilerinin karşılanması, piyasalarda olumlu bir hava yaratabilir ve hisse senedi fiyatlarını destekleyebilir. Ancak borsaları etkileyen faktörler çok çeşitli olduğu için, enflasyonun yanı sıra diğer ekonomik veriler ve olaylar da önemlidir.
ABD enflasyon oranının Türkiye'ye etkisi çeşitli faktörlere bağlıdır. ABD enflasyonu, uluslararası piyasalarda doların değerini etkileyebilir ve Türkiye gibi dolar bazında ticaret yapan ülkeleri etkileyebilir. Yüksek ABD enflasyonu, doların değer kaybetmesine ve dolayısıyla Türk lirasının dolar karşısında değer kazanmasına neden olabilir. Ancak bu etkiler, diğer ekonomik faktörler, para politikaları ve uluslararası piyasa koşulları tarafından da etkilenebilir.
3. İşsizlik oranı
İşsizlik oranı, çalışmak istediği halde iş bulamayan yetişkinlerin, nüfusun toplam işgücüne oranıdır. Her ayın ilk Cuma günü TSİ 15:30'da açıklanır. İşsizlik Oranı verisi ekonomi hakkında uzun vadeli bir fikir verir. ABD Merkez Bankası'nın (FED), en önemli görevlerinden biri işsizliği azaltmaya yönelik para politikalarını oluşturmak olduğu için; açıklanan İşsizlik Oranı verisi FED'in alacağı kararlarda etkili olacaktır. ABD'de İşsizlik Oranı beklenenden daha düşük (iyi) gelirse, bu durum işsizlerin sayısının azaldığını ve ekonominin canlanma eğiliminde olduğunu göstereceği için ABD dolarının değer kazanmasını sağlayacaktır. Verinin yüksek gelmesi ters şekilde doları zayıflatır.
4. İşsizlik maaşı başvuruları
İşsizlik maaşı başvuruları, ülke içinde işsizlik maaşı almak için ilk defa başvuru yapan insan sayısını belirtmektedir. ABD'de haftalık olarak açıklanan bir veridir ve her perşembe TSİ 15:30'da açıklanır. İşsizlik maaşı başvuruları, ekonominin yönü hakkında güncel fikirler verebilir.
ABD'de işsizlik maaşı başvurularının azalması, çalışan sayısının arttığını gösterdiğinden ABD dolarının değer kazanmasını sağlayacaktır. İşsizlik maaşı başvurularının artması ise doların değer kaybetmesine neden olacaktır.
5. Gayri safi yurtiçi hasıla
Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYİH), bir ülke sınırları içerisinde belli bir zaman diliminde üretilen tüm mal ve hizmetlerin değeridir. GSYİH'daki değişim, ülke ekonomisindeki büyümeyi veya daralmayı gösteren önemli bir makro ekonomik veridir. Bir ülkede GSYH verisinin beklentilerden iyi gelmesi, ekonomik büyümenin hızlandığını göstereceğinden o ülke para biriminin değer kazanmasını sağlar. Tersi durumda ise ekonomik büyümede yavaşlama ve resesyon korkuları artar ve ülke para birimi diğer para birimlerine karşı değer kaybeder.
6. Yeni ev satışları
Son bir ay içinde satılan birinci el konutların yıllık seviyesini belirleyen veridir. Her ayın son Perşembe günü TSİ 15:30'da açıklanır. Her yeni konut için sigorta, mobilya, ev aletleri ve dekorasyon gibi ihtiyaçlar olacağı için; yeni konut satışları bu sektörleri de hareketlendirecektir. Yeni ev satışlarının artması, ekonomi hakkında olumlu bir veri olduğu için o ülke para biriminin değerinin artmasına sebep olabilir.
7. Perakende Satışlar
Perakende satışlardaki değişimi gösteren veridir. Her ayın ilk salı günü TSİ 15:30'da açıklanır. Bu veri, ekonominin büyük bir bölümünü oluşturan perakende satışlarla ilgili olduğu için önemlidir. Perakende satışların artması, ekonomideki canlanmayı gösterdiği için, o ülke para biriminin güçlenmesini sağlar.
Yukarıda yer alan 7 farklı verinin ABD açısından olumlu olması doları güçlendireceğinden, tahvil, emtia ve hisse senetlerinde düşüşe, aksi takdirde doları zayıflatacağından çıkışa neden olur.
ABD'ye ait önemli ekonomik verilerdeki değişimlerin piyasaya etkileri aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:
Veri | Değişim | Dolar | Tahvil, emtia, hisse senedi | Açıklama tarihi |
---|---|---|---|---|
Tarım dışı istihdam değişimi | ▲ | ▲ | ▼ | Her ayın ilk cuma günü saat 15:30 TSİ |
▼ | ▼ | ▲ | ||
Enflasyon (TÜFE) | ▲ | ▲ | ▼ | Her ayın ilk salı günü saat 15:30 TSİ |
▼ | ▼ | ▲ | ||
Enflasyon (ÜFE) | ▲ | ▲ | ▼ | Her ayın ortasında saat 15:30 TSİ |
▼ | ▼ | ▲ | ||
İşsizlik oranı | ▼ | ▲ | ▼ | Her ayın ilk cuma günü saat 15:30 TSİ |
▲ | ▼ | ▲ | ||
İşsizlik maaşı başvuruları | ▼ | ▲ | ▼ | Her hafta perşembe günü saat 15:30 TSİ |
▲ | ▼ | ▲ | ||
Gayri safi yurtiçi hasıla | ▲ | ▲ | ▼ | Çeyreklik olarak en son ayda |
▼ | ▼ | ▲ | ||
Yeni ev satışları | ▲ | ▲ | ▼ | Her ayın son perşembe günü saat 15:30 TSİ |
▼ | ▼ | ▲ | ||
Perakende satışlar | ▲ | ▲ | ▼ | Her ayın ilk salı günü saat 15:30 TSİ |
▼ | ▼ | ▲ |
Diğer büyük ülkeler ekonomik verileri
Küresel piyasaları etkileyen Çin, Almanya ve Japonya'nın da aşağıda gösterilen ekonomik verileri takip etmeliyiz:
Türkiye ekonomik verileri
Türkiye'de aşağıda gösterilen verileri takip etmeliyiz:
Temel analizde yapılması gereken ikinci işlem, hisse senedi alacağınız sektörün analizini yapmaktır. Farklı sektörlerde faaliyet gösteren şirketlere ait hisse senetleri borsada işlem görmektedir. Hisse senedini almayı planladığımız şirketin yer aldığı sektörü incelememiz gerekir.
Yatırım yapacağımız sektöre ait bütün gelişmeleri takip etmemiz gerekir. Sektör hakkında elde ettiğimiz bilgileri kullanarak, sektörün geleceği hakkında öngörüler oluşturabilir, dönemsel değişiklikleri ve ekonomik dalgalanmalar karşısındaki risklerini ortaya çıkarabiliriz.
Gelişmekte olan veya büyüme evresinde olan sektörler yatırım için ideal olarak görülür. Sektörü analiz ederken, rekabet koşulları, sektördeki satışlar, geçmiş satış rakamları – karlılık, sektöre ait gelecek beklentisi, sektöre ait devlet teşviklerinin olup olmaması ve sektörde yer alan şirketlerin hisse senedi fiyatlarını ölçüt olarak değerlendirebiliriz.
Şirket analizinde temel amaç, şirketin mevcut mali yapısını inceleyerek, gelecekteki hisse fiyatı ve performansı için bir tahminde bulunmaktır.
Hisse senedini almak istediğimiz şirketin analizinde aşağıdaki veri ve hesaplamaları dikkate almalıyız:
Herhangi bir menkul değerin temel analizi bu faktörlere yapılarak yapılır ve değeri belirlenir.
Bir şirketin temel göstergelerinin olumlu olması büyük olasılıkla hisse fiyatının yükselmesine, aksi takdirde düşmesine neden olacaktır.
Temel analiz 2 farklı bakış açısıyla yapılabilir:
1. Niteliksel temel analiz: Şirketin marka değerini, yönetim kararlarını, şirketin belirli bir dönemdeki finansal performansını ve diğer benzer faktörleri içeren değerlendiren bir analizdir.
2. Niceliksel temel analiz: Tamamen sayıya dayalı, şirketin mali tablolarını dikkate alan ve gözlemlerden hisse fiyatı sonucuna varan bir analizdir.
Yaklaşımlar farklı olsa da, bir şirketin hisse fiyatının kapsamlı bir analizi için eşit derecede önemlidirler.
Temel analizin ayrıca 2 farklı yöntemi vardır. Biri yukarıdan aşağıya yaklaşım, diğeri ise aşağıdan yukarıya yaklaşımdır.
Yukarıdan aşağıya yaklaşım öncelikle makroekonomik faktörlere bakar ve daha sonra spesifik şirkete derinlemesine bakar. Aşağıdan yukarıya yaklaşım ise önce şirketi analiz eder, ardından makroekonomik faktörlerin şirketin performansı üzerindeki etkisini kontrol eder.
Bir şirketin temel analizi aşağıdaki sıra ile yapılabilir:
Bir şirketin temel analizi, özellikle hisse senedinin hak ettiği gerçek değeri belirlememize yardımcı olur. Böylece, aşırı fiyatlanmış veya değerinin altında işlem gören hisseler ortaya çıkarılır.
Temel analiz, piyasadaki uzun vadeli eğilimleri tahmin etmeye yardımcı olur. Hisse senedinin ulaşması gereken fiyatı anlamanızı sağladığı için genellikle uzun vadeli yatırımlarda kullanılır. Ayrıca, güçlü büyüme potansiyeline sahip olanlar gibi yatırım için iyi şirketler bulmamızı da sağlar.
Bir şirketin temel analizi, ekonominin, endüstrinin ve şirketin nasıl performans göstereceğine dayalı olarak bir şirketin nakit akışları hakkında üzerinde çalışılmış bir tahmin yapmayı amaçlamaktadır. Böylece, yatırımcı hisse senedinin hak ettiği değer hakkında fikir sahibi olur.
Teknik analiz ise fiyat ve işlem hacmi gibi iç piyasa verilerine bakar. Teknik analizin odak noktası, yatırımcıların bu verilerden yararlanabilmesi için tekrarlanacak kalıpları ve eğilimleri belirlemektir.